Heyecan Hayattır. Hareket Getirir.

Başbakanlık yatırım ve destek ajansı başkanı Alpaslan Korkmaz’ın konumunu dolduran bir iş adamı olduğunu yaptığı çalışmalarda görüyoruz. Inanıyorum ki biz özel sektör iş dünyasının yöneticilerinin Alpaslan Korkmaz’dan alması gereken önemli bir özellik var.
Heyecanı ve heyecanını göstermekten çekinmeyen yapısı.
Birkaç sene önce bir konferansta Alpaslan Korkmazı dinlediğimde heyecanını yansıtan konuşması, hareketleri ve tarzı bizlere de “hadi kalkın birşeyler yapın” heyecanını kattı. Yaptığı işten bahsederken gözleri parlıyor ve siz oturduğunuz masadan bu parıltıyı görebiliyorsunuz. Türkiye’de yönetici anlayışına hakim algının “sakin, heyecanını sıkı kontrolde tutan, ağır adımlar atan” olduğu bir ortamda, Alpaslan Korkmaz kalıpların dışında duruabilmiş başarılı kişilerden.
Heyecanınızı ancak belli bir başarıyı kazandıktan sonra gösterebilmeniz mümkün elbette, ama yükselme aşamalarında “olgun’ oturaklı” algısı yaratmak daha etkili malesef. Katılmıyor olabilirsiniz, ama bu söylediklerimi kulak arkası etmek yerine, etrafınızdaki yöneticilerin davranışlarını bir gözlemleyin. Giyim tarzlarından, oturuş, kalkış, konuşma ve ses tonuna kadar bir benzerlik gösterirler. Sizin de uyum sağlamanız beklenir. Oyunun kuralı bu. Seçim her zaman sizin.
Yeditepe Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, eskiden başarılı yönetici tanımı şöyleymiş:
“atılgan, konuşkan, kavgacı, baskın, rekabetçi, mantıklı, ayağını yere basan, kolay kolay etkilenmeyen”Yeni yönetici tipinin özellikleriyse şöyle belirlenmiş:
“zarif olmak, narin olmak, empati kurmak, dinleme yeteneğine sahip olmak”
Bu tanımlamaların ne kadar yeterli olduğu sorgulanabilir. Ancak her iki tanım içerisinde de heyecan’ın önemli bir özellik olarak görülmemesi üzücü. İşe yeni gelen elemandan “heyecanlı, hevesli” olması beklenir ki üretken olsun. Ancak yükseldikçe bu özelliğin geçerliliğini yitiriyor olması ve yerini durgunluğa bırakması çalışanlarını motive edemeyen yöneticilerden tutun da, statükoyu korumayı tercih eden anlayışların ve müşteriyi çileden çıkartan uygulamaların korunmasının da sebebidir.
Heyecan “mütevaziliği” de beraberinde taşır. Belki de pozisyon bize güç verdiğinden, bu gücü elde tutmak ve belirginleştirmek hoşumuza gidiyordur. En azından power distance index, Türkiye’nin böyle bir toplum olduğunu söylüyor.
Kaynak: www.kariyeryolculugu.com