Daha önce seyahat etmediğim yerlere gidip , şehri ve insanlarını keşfetmek keyif alarak yaptığım işerin başında geliyor. Her şehir , bir kucak dolusu hikaye demek. Tanıştığım her insan bir tarih , bir tecrübe , farklı bir yol , farklı bir bakış açısı demek. İnsanın bu amaç için dünyaya gönderildiğini düşünüyorum. Araştırmak , sorgulamak , öğrenmek ve deneyimlemek için yaşıyoruz.

Son yaptığım seyahatte kitap okumak için çok vaktim oldu. İlk aklıma gelen cümle ise "bizim hiçbir şeye izin verme yetkimiz yok. Yaratmak yada engellemek için değil deneyimlemek için buradayız." cümlesi. Bu düşünceye tamamen inanıyorum. Bu düşünceden yola çıkarak şunu keşfettim. Herkes ir yolda ilerliyor. Herkes ilerlediği yolun doğruluğuna inanıp çevresindekilere uyarılarda , önerilerde bulunuyor. Tüm bu uyarılar ve öneriler bizim az da olsa yaşam şeklimizi etkiliyor. Bu düzen içerisinde okuduğumuz kitaplarda büyük rol oynuyorlar. İtiraf etmeliyim ki ben okuduğu şeylerden çok etkilenen biriyim. Etkilendiğim şeyleri aktarmaktanda çok keyif alıyorum. Aktarma konusunda çok tutkulu olmam aktardığım kişileri ilk anlattığım aşamada etkilesede daha sonra sadece dinleyip unuttukları şeyler haline gelebiliyor.

Her çıktığım yolculuk bana bir şeyler öğretiyor. Bu yolculuğumda kitaplarla iletişim kurmayı öğretti. Kitabı yazan kişiyle iletişim kurmakta denebilir. İçerisinde kaybolduğunuz sizi zaman mekan algısı içerisinde uzaklaştıran şeyler kitaplar. Her kitapta bir yazar ve en az 2 karakter ile tanışıp onlarla iletişim kuruyorsunuz. O sizinle hayal dünyasını veya yaşanmışlıklarını paylaşıyor. Siz de onunla onun size anlattıklarından çıkardığınız öğrendiğiniz size kalan şeyleri paylaşıyorsunuz.

Bu iletişim aynı zamanda bana şunu öğretti. Çevrenizdeki kişiler kitap okuyorlar. Kitaplar. Çok farklı konularda sizin ilginizi çekecek veya hiç ilginizi çekmeyecek konularda kitaplar. Her kitap bana öğrettiği gibi onlara da en az bir cümle öğretiyor. Aslında o kitap zaten o asıl öğretmek istediği bir cümle için yazılmış oluyor. Ve artık o şifre okuyan kişiye aktarılmış oluyor. Kitabı okuyan kişi aldığı şifreyi başka bir kişiyle paylaşmak için programlanmış bir mekanizma. İnsanlar olarak bizim en doğal ihtiyaçlarımızdan bir tanesi paylaşmaktır. Mesela ben bu cümleyi de yine bir kitaptan öğrendim. Burada sizinle bunu paylaşmam size o kitabın ana fikrini aktarmam anlamına geliyor.

Buradan sonra iletişim sahneye çıkıyor ve siz aynı "mario" nun oyunda altın toplaması gibi kitapları okuyan kişilerden şifreleri toplamaya başlıyorsunuz. Oyunda "mario" nasıl değişik güçlerini kullanıp altınları topluyorsa sizde iletişim adına belirleyeceğiniz veya öğreneceğiniz farklı güçleri kullanmalısınız. Burada sergileyeceğiniz performans ; kişilere yaklaşımınız , doğallığınız , dürüstlüğünüz , cesaretiniz , açık sözlülüğünüz , bazen bencilliğiniz ve bunun gibi sayılabilecek bir çok özelliği kullanabilme beceriniz ile doğru orantılı şekilde pozitif veya negatif olarak değişecektir.

Unutmayın kişi , kendini sürekli geliştirmek ister. Bununla birlikte sizin için güzel haber , herkes geliştiğini anlatmayı ve bunu size göstermeyi sever. Burada size düşen doğru kişiler ile doğru yerlerde doğru zamanlarda doğru yöntemler ile iletişim kurabilmektir.

İletişim çok eğlencelidir. Nerede başlayıp , nerede biteceği ve sizi nereye götüreceğini tahmin edemezsiniz. İşin sonunda olumlu veya olumsuz mutlaka bir kazancınız olur. İletişim öğreticidir.

Siz istesenizde istemesenizde mutlaka size bir şey öğretir. Kitap okuyarak veya kitabı yazanı okuyarak , sizin için orada saklı olan şifreyi mutlaka alırsınız. Hayatınız bu kazandığınız şifreler ile kolaylaşacak. Bu sebeple oyunu hiç bir zaman kapatmayın. Oyunu oynamaya ve her bölümden keyif almaya devam edin.

Hayallerinizin hayatlarınız olması dileğiyle.